15 Ekim 2012 Pazartesi

Kardeş haberiyle yaşanan 9 ay...

Kardeşlik ne zamandır var? İlk insanların "aile" kavramı olmadan sürekli çoğaldıkları, hatta bazen anne ve babaların ayrı ayrı kişiler oldukları, çoluk çocuk komün halinde yaşandığı ilk çağ dönemlerinden bu yana bu kavram vardır herhalde. O zamanlar, bizim şimdi yaptığımız gibi açıp bilimsel makalelerden sonuçlar çıkarmıyorlardı sanırım...:) Biz günümüzde kendi doğal yöntemlerimizi ve bilimi birleştirmeyi tercih ediyoruz sanırım. İşte kızımın kardeş haberini almasıyla geçen ve doğuma kadar gelen süreç...


İlk yavrum, kızım 6 yaşında. İkinci yavrum oğlum ise 3 aylık. Kızım anaokulundaki son senesini yaşarken, ona bir kardeş yapmaya karar verdik, aralarındaki yaş farkı çok olmasın dedik. Ona bu fikrimizi söyledik. Tabi ki danışmadık, bazı aileler danışıyormuş... Bu yanlış diye duyduk işin bileninden. Neyse, gel zaman git zaman bebeğimizin ana rahmine düştüğü haberini aldık ve çok mutlu olduk eşimle.

Kızımıza bunu söyleme konusunda karın ağrıları yaşadık başta. Çünkü o her ne kadar bir kardeş istediğini söylese de; ne zaman nasıl söylemek gerektiğinden emin değildik. Okuldaki psikoloğa sorduk, 4.ayda söyleyin dedi. Olur ha, ilk aylarda gebelik talihsizce sonlanabilir ve de 4.ayda karnınız çıkmış olur, kabullenmesi daha kolay olur dedi. Bize de mantıklı geldi:) Tam 4.ay dolduğunda ben akşam yemeğinde, anneannelerinin de yanında kameraya falan çekip söyleriz dedim sabahtan. Akşam yemeğinin ortasında birden babası, "Kızım kardeşin oluyor" deyiverdi! Tepkisini kameraya çekmek falan yalan oldu ama belki de daha iyi oldu kimbilir. Bizimki tüm o cabbarlığını bir kenara bırakıp, ilk iş olarak geldi bana sarıldı! Bir mahsunlaştı, nasıl oluyor kardeşim, sen nassın anne gibi sorular sordu.... Biz de bebeğin anne karnında geliştiğini, karnımın kocaman olacağını ve sağlığımın iyi olduğunu, kalan 5 ay sonra onun doğacağını anlattık.

5 buçuk aylıkken aniden yaşadığım bir talihsizliği kızımıza hissettirmemek için epey çaba sarfettik diyebilirim. Apandist ameliyatı oldum! (bkz, gebelikte yaşadığım apandist ameliyatı) Ameliyat olduğum gece, kızımız büyük kuzeninde kaldı ve benim ameliyat olduğumu da hiçbir zaman öğrenmedi. İki büklüm olduğum sonraki günler, ağrım olduğunu söyledim durdum. Yani belki de, annem niye bu hallerde diye ilkbaşlardan bir tepki bile duyuyor olabilirler kardeşlerine. Ama sanırım doğru olan bu sürecin normal olduğunu, bunun bir hastalık olmadığını, bebeklerin tıpkı kendisi gibi hep bu yolla geldiğini söyleyerek durumu normalleştirmek en iyisi. Bu arada bebeğin nasıl oluştuğunu ve içeride neler yaşadığını çok fazla detaylara inerek ve bilimsel doğrularla anlatmanın yanlış olduğunu söylediler doktorlar bize. Ultrason muayenelerine bir kere götürdük ve hiç hoşuna gitmedi. Biz de bir daha götürmedik. Doktor getirebilirsiniz dese de, biz bile o tuhaf 4 boyutlu su dolu bozuk kafa görüntülerini tam anlamazken; bir çocuğa göstermek ne derece doğru?

Bundan sonrasında bir sorun yaşamadık, açıkçası hamileliğim boyunca Yağmur'da çok fazla bir ruhsal değişiklik, aşırı asabilik, bize karşı bir değişiklik olmadı. Zaten evde tek olduğu günlerin somut olarak paylaşılacağının bence halen farkında değildi. Tabi karnım büyüdükçe beni merak etmeye başladı. Karnımın iriliğini gördükçe, "Anne beni kucağına alll" diye ısrarları olmadı değil, oldu. Ama tatlı tatlı atlatmaya çalıştık, ona doğum yapınca ilk işimin onu kucağıma almak olduğunu söyledim. Bazen inadına ısrar ettiği oluyordu, yorgunluktan alttan alamadığım oluyordu ama öyle ya da böyle fena atlatmadık 9 ayı diyebilirim.  Bebek odasını hazırlamadık çünkü, ev değiştirmemiz gerekiyordu, 8. aya kadar bekledik yeni oda için. Bazen bebeğe kıyafet aldığımda, hepsini Yağmur'a göstermiyordum nedense kıskanır diye. Ama sanırım bu benim yarattığım bir gereksiz korkuydu belki de. Uzmanlar, bebek kıyafetlerini abla/abi ile birlikte almanın, kabullenmenin ve paylaşmanın ilk adımı olduğunu söylüyorlar.

Taşınma zamanı, yeni evimize geçtiğimizde 8. ayın içindeydik ve artık geri sayım başlamıştı. Yağmur'un anaokulundan mezun olmasıyla, adeta birkaç sayfa birden kapanıyor ve yeni sayfalar yaz tatiliyle beraber açılmayı bekliyordu. Onu motive eden, yeni genç kız odası, yeni ilkokul arayışı derken, bir de yeni kardeş bekleniyordu...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder