30 Ekim 2012 Salı

Son bayramda çoluk çocuk..

Aslında "çoluk" karı koca arasında kocanın eşine söylediği bir tabirmiş... Bayramda iki çocukla maaile büyüklerin evinde toplandık... Büyükler tabi ilk olarak bizim ufaklığa yanaştılar, "Aman da ne kadar büyümüş, ne kadar da tatlı!" derken, göz kaş işaretleriyle büyüğü de sevmelerini hatırlattık bol bol:)

Ufak boy Deniz'in hiçbir şeyden habersiz sürekli altına yapıp süt emmek istemesi bir yana; büyük kızımız Yağmur ne yapacağını şaşırttı. Tüm misafirliklerde her türlü numarasını sergilemeye çalıştı durdu. Evin içinde koşturmak bir yana; bazen küçük bebek gibi kucak istedi; bazen de büyüklüğünü kanıtlamak için Deniz'i kucağına nasıl alabildiğini göstermeye çalıştı.
Günün başında, Yağmur'a "Bak kızım güne güzel başladık, cici kız olalım, sakin olalım, oralarda annişi üzmeyelim" diye başlayan tembihlere gayet güleryüzlü ve olgun bir şekilde "Peki anneciğim, tabi anneciğim" diye tepki veren minnoş, misafirliğe gittiğimiz anda tüm bunları unutan bir hal aldı:) Günün sonundaki diyaloğumuz ise şöyleydi: "Hani annişi üzmeyecektin tatlım, bak yine unuttun!", cevap ise şu: "Ama anneciğim ben sabırlı olmayı öğreneyim; sen de sinirlenmemeyi..." Ben ağlanacak halimize gülerek yatağa gidiyorum....
Şimdi düşünüyorum da; Yağmur genç kızlığa adım atıp da tüm bu çelişkili dönemlerini geride bıraktığında; Deniz o yaşa gelmiş olacak.... Artık ben de -üçüncü çocuk için ısrar eden eşime karşın- 50li yaşlarıma doğru düşük tempolu yaşamıma kavuşurum:)





Hiç yorum yok:

Yorum Gönder