15 Ekim 2012 Pazartesi

İkinci kez anne oluyordum...

Elimde kan testi sonuçlarıyla polikliniğin önünde ağladığım anı ömrüm boyunca unutmayacağım. Yağmur'un varlığını öğrendiğim günkü kadar şaşkın değildim, olgun bir ifade vardı yüzümde ama yine de ikinci kez bebekle geçireceğim 9 ay için yine çok mutluydum. Hayat biz planlar yaparken başımızdan geçenler gerçekten... İlk yavrumda sürpriz bir şaşkınlık, hayatın ne kadar beklentisiz olduğuna inandırmıştı. İkinci yavrumda da, planlı bir bekleyiş sırasında yaşadıklarım, beni hayata daha da yakınlaştırmıştı.

Sonuçta her ikisinde çok mutluydum. Çünkü ben bebekleri, çocukları çok seviyorum! Gençken de bir hamilelik haberi alsam, o abla için duygulanır, gözlerim dolardı. Nedense bana halen mucizevi birşey olarak geliyor annelerin rahimlerinde bir canlı büyütüyor olmaları. Önce bir fasulye tanesi kadarken sizi gıdıklıyor, sonra irileşip de bir şeftali kadar olunca sizi rahatsız ediyor, sonra kocaman bir kavun kadar olduğunda, organlarınızın yerini birlikte daraltıyor, birlikte hareketleniyorsunuz. Ve sonraaa, o büyülü an: Minicik bir kalp atışı ve kocaman bir Ingaaa çığlığı! Hoşgeldin dünya..

İlk hamileliğimde,bilmemenin, genç olmanın, beklenmedik olmasının verdiği cesaretle daha rahattım. Ruhen rahattım ama fiziksel olarak çok kurallıydım. Bir yudum bile çay, kola, kahve, alkol içmemiştim. Tatlı, çikolata zinhar! Haftada iki kez balık ve her gece ılık süt... Sanki bu kuralları uygulamak, hamileliğin olmazsa olmazı gibi geliyordu. Yüksek lisans yapıyordum ve zihnim de çevrem de çok rahattı.

İkinci hamileliğimde, evde bir çocuğun daha yaşıyor oluşu bir kere başlı başına bir sorumluluk nedeniydi. Planlı bir kardeş düşünürken, onu düşünmenin stresi vardı bir kere. Erkek diye midir nedir bu kez çok fazla bulantı yaşamıştım. Apandist ameliyatıydı, ev aramaydı, taşınmaydı, büyük kızın okul arayışıydı derken epey bunalmışım aslında. Çay, kahve, kola, baklava ne varsa tükettim! Neyse ki dengeli beslenme ve süt içme konusunu atlamadım. Ama sonuca bak hele, dünya mı dünya tatlısı bir yavrucak! Çok şükür:)

İlki, kız olduğundan mıdır babasına benziyor. İkinci oğluş da genelde bana benzetiliyor... Amaan sağlıklı olsunlar da...

Peki ben ikinci kez nasıl bir anneyim? İkinci çocukta asıl olay; büyük olanı idare edebilmekteki marifet! En önemlisi bu sanırım... İlkinde de bebekten çekinmezdim, küçüktüm ama hemen kotarmıştım, altını değiştirme, gazını çıkarma, emzirme konusunda rahattım. Ama büyüklerimizin dediklerine karşı biraz inattım:) Çok doktor değiştirmiştik bir de. İkincide, büyükleri daha çok dinliyorum, ama bu sefer de işin ilginci, onlar bana deneyimlisin diyip duruyorlar:) Süper bir doktorumuz var bu kez! Onda da rahatız... Oğluşumuzun fıstık kızımıza oranla daha çok gazı oldu... İlkinde emzik asla kullanmam dedim kullanmadım, bunda doktor emmesi gaz yapmasın diye arayı açarak emzir, emzik kullan dedi! Peki dedik:)

Yani anlayacağınız, bırakın iki kardeşin daha ilk baştan farklı olmasını, ben bile 6 yıl içinde ne değişiklikler yaşadım.. Ruhen ve fiziken... Size tavsiyem, dinç ve genç olduğunuz zamanı kaçırmayın iki çocuk yapmak istiyorsanız... Ama fazla plan da yapmayın, her iki türlü de, çocuklar candır, bir şekilde anneler kotarıyor; kotarmalı!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder