15 Ekim 2012 Pazartesi

Gebelikte apandist ameliyatı da geçirdik!

 
Bir akşamüstü, kızım okuldayken aniden sancılandım! Hamileliğimin ilk üç ayı bulantılarla geçtiği için, bu da öyle bir durumdur, gazdır vs diye düşündüm önce. Ama bir baktım, yerimden kıpırdayamıyorum, kitlendim kaldım. Midemin sağ tarafına bir gaz bulutu saplandı kaldı, gitmiyor. Tabi hemen annemi aradım, yakında olduğu için hemen geldi, kızım apandist olmasın dedi! Yok canım dedim, aklımın ucuna bile gelmemişti. Doktorumu aradık ve eğer o akşam verdiği gaz ilacıyla geçmiyorsa, sabah bir mide uzmanına gitmem ve bebeğin iyi olup olmadığına da baktırmam gerektiğini söyledi.
Gerçekten de yapılan filmlerde apandistin belirginleştiği, bebeğin iyi olduğu ve ileriki aylarda riske girmemek için ameliyat olmam gerektiği söylendi doktorlar tarafından! Ben yine de bir doktora daha gitme ihtiyacı duydum. Böyle önemli durumlarda bir doktora daha gitmek faydalı olabiliyor. Sabahleyin banyomu yaptım, güzelce moralli olmak için giyindim. Hatta eşim de şakayla karışık dedi ki "Banya yapman iyi oldu, artık ameliyata hazırsın!" İyi dalga geçtiğini söyledim ben de.
 
11'de doktorun yanına girdik, muayenede, sağ tarafıma bastırıp elini çektiğinde, bu harekete ribaund deniyormuş, güçlü bir ağrım olduğunu fark ettik, film istedi. Filmde de yarım saat sonra çıkan sonuca göre apandistin belirginleştiğini söylediler. Doktor "karnın da açsa, hemen öğleden sonra ameliyata alalım" demesin mi! "Nee" dedim! Eşim çok rahattı, çünkü bekliyordu, belirtilerim iki gündür bunu gösterdiği için.. Ama ben hiç rahat değildim! Aynı hastanede bulunan, kendi kadın doğumcu doktoruma gittik, o da bunun mümkün olduğunu, bebeğin ileriki aylarda büyümesinin risk taşıyabileceğini, bunun patlama ihtimalini düşünmek gerektiğini söyledi. Ben halen ailelerimize danışalım vs diye kaçış planları yaparken, doktor ameliyathane ile görüşmüştü bile!
 
Hemen yatış işlemleri yapıldı, 2'ye randevu alındı, aileler arandı, sağlık sigortamız oluşturuldu... Kendimden ziyade, bebek için çok endişelendim, hem de çok! Doktorlar her ne kadar tıbbın son noktada olduğunu, laporoskopi yöntemi ile göbekten iki çubukla girerek ameliyatın olacağını; bebeğin b'sine bile dokunmayacaklarını, hafif bir anestesi vereceklerini söyleseler de; ben bir türlü rahat edememiştim. En son olarak, eşimle ameliyathanede vedalaştık, gözlerimiz doldu ve ikimiz -ve eminim tüm aile- bebeğin de sağlıkla benimle birlikte ameliyattan çıkması için iyi dileklerde bulunarak gözlerimizi kapadık.
 Ameliyathanede uyanıp kendime geldiğimde, hemen ellerimi karnıma götürdüm! İlk işim bebğin yerinde durduğundan emin olmak oldu........ Başımdaki asistana sordum, "Merak etmeyin Işıl Hanım, bebek gayet iyi"... O cümleyi duyup tekrar başımı yastığa bırakmışım... Sonra odaya çıktım ve gerekli kontroller yapıldı, ailemle "Bunu da atlattık" dedik.. Büyük kızım Yağmur'un bunların hiçbirinden haberi yok tabi. Ona söylemedik, okuluna gitti, akşam da evde kalmadı biz hastanedeyken...
 
Ertesi gün çok şükür evime çıktım, 10/15 gün kadar hareketlerime dikkat edecek şekilde dinlendim... Bir ay araba kullanmak, ağır kaldırmak, uzanmak gibi hareketler yasaktı yanlış hatırlamıyorsam.. Sonrasında iyice toparlandım ve gerçekten çok rahatladım. İlk sancının olduğu muayenede apandist olduğuma inanmamıştım, doktora bile! Ama ameliyat sonrasında ağrının ve organ baskısının geçmesiyle, gerçekten iyi ki olmuşum, rahatsız edecekti dedim. Gebelerin yüzde 40'ında böyle bir durum oluyormuş sanırım organların yer değiştirip baskı yaratmasından, sindirim veya zehirlenme sorunlarından da kaynaklanabiliyormuş. Siz de böyle durumlarda gözünü dört açın ve gereken neyse onu yapın çevrenizdekilerin desteğiyle.. Bebişle beraber böyle bir macerayı da atlatmış olduk...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder