15 Ekim 2012 Pazartesi

Deniz'in doğum manifestosu


Ve işte beklenen oldu… Yağmur’a kardeş, annemle babama ikinci evlat geldi.. Hem de annemi sabahın 06.00’sında sancıya tutarak.. Tabi aileyi de ayağa kaldırmış oldum bir heyecan.. Yağmur ablam biraz korktu annemize acı veriyorum diye ama sevgisiyle bizi kısa sürede yatıştırdı.. Babam pazartesi trafiğinde köprüyü 45 dakikada geçerek hem babalığını hem şoförlüğünü gösterdi:)



Anneannem, babaannem, dedelerim ve büyük teyzelerim, ninelerim de neye uğradıklarını şaşırdılar haberi alınca ama dünyaya gelmek kolay değil ne yapalım:) Hele de adınız Deniz gibi, efsanevi bir şekilde sokaklara açılan bir umut adını taşıyorsa..

Annemle macera dolu bir 9 ay geçirdik biliyorsunuz. Apandisitti, hastalıklardı, yeni ev ve ablama yeni okul arayışıydı derken doğumgünüm geldi çattı, daha doğrusu ben o gün olmasına karar verdim! Bir yıl süresince beni ilgi ve sevgiyle kontrol eden doktorum o gün beni dünyaya getirten kişi olamadı maalesef. Biraz aksilik biraz heyecan derken başka bir doktor amca sayesinde annemle göbek bağımız kesildi ve 16 Temmuz 2012’de saat 11.07’de güneşli bir pazartesi sabahı Gayrettepe Florance Nightingale hastanesinde gözlerimi açtım bu dünyaya…

Annemler heyecandan beni sünnet etmelerini söylemeyi unuttular, düşünün o derece artık! Göbeğim de erken düştü zaten.. Macera dolu bir Deniz oluverdim, adımdan dolayı mıdır nedir.. Hayatımın ilk iki gecesinde ablamdan ayrı hastane odasında olduğum için hepimiz çok üzüldük, o da bizi merak etti hep biliyorum ama merak etme Yağmur ablam, doğum zor bir işti, şimdi artık bir daha hiç ayrılmayacağız… Okullu, dansçı, akıllı, esprili tarzınla ben sürükleyeceğine eminim.. Yeni maceralarda buluşmak dileğiyle, bizi takip etmeye devam edin.. Bol bol Deniz’lere Yağmurlar yağmasını düşleyerek…

Inga ınga:)

Temmuz 2012

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder